Bir evvelki yazımızda ilk Baldur’s Gate oyununda başımızdan neler geçtiğini kısaca hatırlamıştık. Bu oyunun sonrasında bizleri Karanlıkaltı şehirlerinden Cehennem’e kadar farklı farklı mekanlara sürükleyecek yeni bir macera bekliyordu. Lafı fazla uzatmadan Shadows of Amn’e geçeyim:
Baldur’s Gate II: Shadows of Amn
İkinci oyuna kahramanımız ve yol dostlarının bir zindanda hapsedildikleri bir sahneyle başlarız. Sonradan adının Irenicus olduğunu öğreneceğimiz bir büyücü tarafından birtakım deneylere tabi tutuluyoruz. Irenicus, bizim taşıdığımız miras ile ilgili bilgi sahibi. Kendisi, mekanına sızmaya çalışan birileri olduğunu öğrenip bizim başımızdan ayrıldığında dostumız Imoen imdadımıza yetişiyor ve bizi kurtarıyor. Daha sonra biz de diğer yol dostlarımızı (en azından hayatta kalanları) kurtarıp bu zindandan kaçıyoruz. Zindandaki mücadelemiz süresince Irenicus hakkında bilgiler ediniyoruz tabii.
Buradan kurtulup çıktığımızda Irenicus’un etrafa büyüler yağdırıp düşmanlarını alt ettiğini göze çarpıyor. Imoen de boş durmuyor tabii, o da kendi büyülerini kullanıyor Irenicus’a karşı. Ama bunun neticesinde her ikisi de Athkatla’da izinsiz büyü kullandıkları için büyücüler tarafından alıkonulup bizim bilmediğimiz bir yere ışınlanıyorlar.
Athkatla’da karşılaşacağımız Gaelan Bayle, ücreti mukabilinde bize yardımcı olabileceğini, Imoen ve Irenicus’u bulmamızı sağlayabileceğini söylüyor, tabii bu ücret epey cüzi, ortalama 20.000 altın kadarcık!
15.000 altına ulaştığımızda Valen isimli gizemli bir kadın ile karşılaşıyoruz. Bizi mezarlık bölgesinde bir buluşmaya davet ediyor. Valen ile konuşmamızın hemen sonrasında da Brus geliyor ve Gaelan Bayle’in anlaşma tutarında düşüşe gittiğini, 15.000 altının kafi olacağını söylüyor.
Bu noktada tercihimizi yapıyoruz: Bodhi liderliğindeki vampirlerle mi hareket edeceğiz yoksa Aran Linvail tarafından yönetilen Shadow Thieves ile mi? Hangisini seçerseniz diğer gruba saldırıyorsunuz. (Bu tercih Tamamen doğal olarak Daha sonra karşı karşıya kalacağımız hikaye akışında bazı değişikliklere neden oluyor, ama temelde ana hikayemiz aynı biçimde ilerliyor diyebiliriz)
Imoen ve Irenicus, bir ada üzerine inşa edilmiş Spellhold’da kilit altında tutuluyorlar. Irenicus kurtulmayı başarıp bu sefer de Imoen üstünde deneyler yapmaya hazırlanıyor. Bu esnada ekibimiz de adaya gelmeyi başarıyor. Irenicus, başta kendisini ve Imoen’i alan büyücü ekibine mensup olduğunu söylerken eğer Yoshimo ekibinizde bulunuyorsa, onun da Irenicus ile uğraştığını öğreniyorsunuz.
Tahmin edin burada nasıl bir sürprizle daha karşılaşıyoruz? Irenicus’un Imoen üstünde deneyler yapmak istemesinin nedeni ne olabilir sizce? Bildiniz, Imoen de Bhaal’in çocuklarından birisi!
Irenicus’un hedefi bu gücü bizden çekip almak. gerçekleştirdiği ayin bizi bir rüya alemine götürüyor. Burada karşımıza çıkan iblis vereceğimiz cevaba göre 4 donanımımizden birisinde 1 puan eksiltiyor. Bu iblisi yenmenin yolu ise Imoen’i bulmak ve onunla beraber Bhaal’ın karşısına çıkmak. Burada Bhaal’ı alt ettikten sonra uyanıyor ve Irenicus’un bizim kutsal ruhumuzu çaldığını, vampirlerin lideri Bodhi’ye de bizi öldürme talimatı verdiğini göze çarpıyor. Bodhi, bizi öldürmek yerine Spellhold labirentlerine salıyor.
Adadan kurtulduk derken kendimizi Underdark’ta (Karanlıkaltı dersem çağrışım yapar mı acaba:)) buluyoruz. Burada karşılaşacağımız bir ejderha, Irenicus ve Bodhi’nin kendisinden çaldığı yumurtaları geri getirmemizi istiyor. Bunun için de bizi drowa çevirip Ust Natha adlı drow şehrine girmemizi sağlıyor. Ejder yumurtalarını kurtardıktan sonra Underdark’tan yeryüzüne dönüyoruz.
Yeryüzüne döndüğümüzde etrafımızı saran elfler bizi kumandanları Elhan’a götürüyorlar. Bir sorgudan geçiyor ve Irenicus ile bizim de derdimiz olduğuna onları ikna ediyoruz. Elfleri ikna ettikten sonra tekrar Athkatia’ya dönüyoruz. Bu esnada Drizzt ve dostlarıyla karşılaşmamız da çok hoş bir sürpriz oluyor. Kendisinden yardım isteyebiliyoruz. Bu sayede vampir düşmanımız Bodhi’yi alt etmek daha kolay bir hal alıyor. (Yardım isteyebileceğimiz farklı isimler de var) Bodhi öldükten sonra Imoen de ruhunu tekrar elde etmiş oluyor. Bundan sonra sıra bizde. Bunun için de Elhan’a dönüyoruz ve Elhan bizi elf şehri Suldanessellar’a götürüyor.
Şehre vardığımızda elfler, Kraliçe Ellesime ile görüşmemizi tavsiye ediyorlar. Bir yandan şehirdeki güçlü düşmanları alt ederken öte yandan Irenicus’un, elflerin Hayat Ağacı’ndan beslendiğini, güç emdiğini öğrenip bunu önlemeye çalışıyoruz. Ekibimizle beraber Irenicus’un icabına bakıyoruz bakmasına da onunla beraber Cehennem’e sürükleniyoruz. Cehennem’deki zorlu maceramızın sonrasında Irenicus’u bir kez daha alt ediyoruz. Böylece ruhumuz bedenimize geri dönüyor ve ikinci oyunun da sonuna gelmiş oluyoruz.
Şimdi sıra artık yeni bir serüvende…