Bilge kişi: Faydalı ve işinize yarar bilgilerden oluşan güncel paylaşımlar yapan bilgi portalı. Bilge kişi kimdir?, Bilge kime denir?

Beşiktaşlı Yahya Efendi kimdir? Yahya Efendi’nin türbesi nerede?

İstanbul’un en büyük ve en mühim alimlerinden olan Beşitaşlı Yahya Efendi, dönemin en mühim müderrislerinden olup bunun yanı sıra Kanuni Sultan Süleyman Süleyman’ın süt kardeşidir. Yahya Efendi bunun yanı sıra sarayın ileri gelen devlet ricaline de akıl hocalığı yaptığı kayıtlarda belirtilmektedir. Aynı zamanda 3 sultana sadrazamlık yapmış olan Sokullu Mehmet Paşa dahi Yahya Efendi’den nasihatler ve dersler aldığı bilinmektedir. Sarayın haricinde yaşadığı halde sarayla temas halinde olan Şeyh, halk ve iktidar arasında köprü kurarak halkı şikayet ve isteklerini saraya bildirerek tebaanın yanında yer almaktaydı. Çok iyi eğitimi olan ve temas ettiği bireyler aracılığıyla siyasetin bir hayli yakınında yer alan Yahya Efendi, siyasete karışmayarak Beşiktaş sırtlarındaki dergahında kalarak talebeler yetiştirmekteydi.

YAHYA EFENDİ KİMDİR?

Yahya Efendi, Trabzon Kadısı Ömer Efendi’nin oğlu olarak 1495 senesinde Trabzon’da dünyaya gelir. O zamanda II. Beyazıt padişahtır ve oğlu Selim ailesiyle beraber Trabzon’da şehzadelik yapaktadır. Şehzade Selim ile yakın ilişkiler kuran Kadı Ömer, sık sık Selim’le görüşerek devlet meseleleri üstünde konuşmalar yaptığı bilinmektedir. Kadı Ömer’in eşi Afife Hatun’da oğlu Yahya Efendi ile aşağı yukarı aynı zamanlarda dünyaya gelen Kanuni’ye süt annelik yapmaktadır. Kanuni ile beraber büyüyen ve aynı medresede aynı eğitimleri gören Yahya Efendi, Kanuni’nin isteği ve ricası ışığında İstanbul’a gelerek müderrislik yapmaya başlar. Dönemin en değerli isimlerinden olan Yahya Efendi günümüzde de İstanbul’un manevi bekçileri olarak anılmaktadır.

Yahya Efendi’nin çok ufak yaşlarda eğitim yaşamının başladığı, medrese eğitimlerini Trabzon’da tamamladığı belirtilir. Çok ufak yaşlarda inzivaya çekilerek nefsini terbiye ettiği de bazı kaynaklarda rastlanmaktadır. Yahya Efendi ile alakalı bilinen en güzel ve enteresan ayrıntı II. Selim’in Şeyhülislam’ı olan Zenbilli Ali Efendi’nin yanında eğitimini tamamladığıdır. Zenbilli Ali Efendi gibi mühim bir isimden eğitim aldıktan sonra muhtelif medreselerde müderrislikler yapıp kendini yetiştirdikten sonra dönemin en mühim eğitim kurumu olan Sahn-ı Seman Medreselerinde müderrislik yapmaya başlar.

Ayrıca Bakınız.  Tevbe Suresi Arapça ve Türkçe Meali ( Yazılışı )

Yahya Efendi, Sahn-ı Seman Medresesinde müderrislik yaparken Şehzade Mustafa olayı patlak verir ve Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran Sultan ve maiyeti saraydan gönderilir. Yaşanan bu talihsiz olaya hayli üzülen Yahya Efendi, Mahidevran Sultan’ın tekrar saraya alınması için Kanuni’ye bir mektup yazar. Kanuni Sultan Süleyman ise bu duruma sinirlenerek Yahya Efendi’yi Sahn-ı Seman’daki müderrislik görevinden azleder. Duruma çok üzülen Yahya Efendi kendi olanaklarıyla Beşiktaş’taki kendine bir dergah kurar ve yaşamı süresince burada kalarak talebeler yetiştirir.

YAHYA EFENDİ VE HIZIR (A.S)

Yahya Efendi’nin Hz. Hızır (s.a) ile görüştüğü, ondan icazet aldığı belirtilmektedir. Bazı zaman bugünde aynı yerinde olan tekkesi, Hz. Hızır ve Hz. Musa’nın kendisine rüyasında gösterdiği nakledilmektedir. Bir rivayete göre Kanuni Sultan Süleyman’ı da bir kayık gezisinde Hz. Hızır ile görüştüğü nakledilse de konuyla alakalı kaynaklarda kesin bir bilgi yer almamaktadır.

HZ. YUŞA’NIN KABRİ’Nİ BULMASI

Yahya Efendi’nin kalp gözünün açık olduğu, Hz. Hızır ve Hz. Musa ile görüşmesi haricinde bir diğer mucizesi, Hz. Yuşa’nın Beykoz’daki kabrini bulmasıdır.

YAHYA EFENDİ’NİN VEFATI

Yahya Efendi, yaşadığı süre süresince yalnızca Müslümanlara değil, farklı dindeki kişilera da klavuzluk etmiştir. Cenaze törenine Yahudi ve Hıristiyanların da büyük bir üzüntü ile katıldıkları nakledilmektedir. Yahya Efendi, denizciler tarafından çok hürmet edilmekteydi. Bazı zaman balıkçılar sabahları balığa çıkmadan evvel sabah namazına müteakiben Yahya Efendi’nin türbesine uğrayıp duasını alarak selam verirdi. Denizciler, gemilerini Yahya Efendi’nin dergahın bahçesine getirir, Yahya Efendi’nin dualarını dinler, amin dedikten sonra ‘Eyyem Ola’ diyerek yola koyulurlardı. Bu gelenek Yahya Efendi’nin vefatından sonra da devam eder ve denizciler Beşiktaş kıyılarında Yahya Efendi’nin türbesine yaklaşıp ‘Eyyem Ola’ diye bağırarak selam vermektedir. Bu tabir zaman içinde Heyyamola’ya dönüşerek hala kullanılmaktadır.

Ayrıca Bakınız.  Hz. süleyman'ın zenginlik duası

YAHYA EFENDİ’NİN TÜRBESİ

Mimar Sinan tarafından yapılan dergah ve türbe, günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. Cami günümüzde de ibadete açıkken, namaz saatleri dahil gün boyu Yahya Efendi’nin kabri ziyaret edilebilmektedir. Yahya Efendi’nin kabri Beşiktaş’tan Ortaköy’e giderken sol tarafta Yahya Efendi Sokağında yer almaktadır.

KAYNAK: HABER7


Cevap bırakın