İsm-i Âzam Duası Nedir Var Mıdır
Dua etmek belki de insanın hayattaki en büyük şansı. Alemlerin Rabbi Yüce Allah’a (C.C.) insanın yönelmesi ve O’na dünyevi ve uhrevi isteklerini arz etmesidir. Dua eden kişi Allah’a (C.C.) halini arz eder. Kul olarak aciz olan bizler Yüce Mevla’ya dua ile içerisinde bulunduğumuz durumu arz ederiz. O’na niyaz ederiz. İnanan insan dua ile Allah (C.C.) ile irtibattadır. Bizlere şah damarımızdan daha yakın olan Allah-ü Teala her şeye muktedirdir. Bu nedenle aciz olan biz kullar Allah’a dua ederiz. O’na şükrederiz. Yaşantımızın her anında da dua etmeliyiz. Bu nedenle de dua etmek bizler için çok büyük bir imkandır. Bu yazımızda son dönemde çok sayıda kişinin internette aradığı biraz da üzerinde varlığı tartışma konusu olan İsm-i Âzam duası nedir? Var mıdır? sorularının yanıtlarını sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Biz bu web sitesinde İslâmi konulara ilişkin yanıtlar verirken ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nı referans kaynak olarak kullanmayı tercih ediyoruz. Özellikle çok fazla hurafenin konuşulduğu ve bilgi kirliliğinin yer aldığı internette denizde bir damla misali katkıda bulunma çabasındayız.
İsm-i Âzam Duası Yoktur
“İsm-i Âzâm”, Allah’ın en yüce ismi demektir. Hadislerde Allah’ın ism-i âzamı olarak birden çok isim zikredilmiştir. Bu isimlerin başında lafza-i celal (Allah); sonra “Rahmân, Rahîm, Mennân, Ehad, Samed, Hayy, Kayyûm, Bedî’u’s-semâvâti ve’l-ard, Zû’l-celâli ve’l-ikram, lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illâ ente” isim ve zikirleri gelmektedir (Tirmizî, Deavât, 87; İbn Mâce, Dua, 9; Dârimî, es-Sünen, Fedâilü’l-Kur’an, 14; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 258). Bu rivayetlerde de görüleceği üzere İsm-i Âzam, Yüce Allah’ın isimlerinden birisidir; özel bir dua adı değildir. Dolayısıyla böyle bir dua yoktur. Ancak Resûlullah İsm-i Âzam anılarak yapılan duaların Allah katında makbul olacağını bildirmiştir. Bunlardan iki rivayet şöyledir:
“Hz. Peygamber (s.a.s.), bir gün camiye girdi. Bir sahabî namaz kılıyordu. Bu sahabî namazdan sonra şöyle diyerek dua etmeye başladı:
اللَّهُمَّ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ الْمَنَّانُ بَدِيعُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ يا حَىُّ يَا قَيُّومُ إِنِّى أَسْأَلُكَ
(Allah’ım! Her türlü övgü sana mahsustur. Senden başka ilah yoktur. (Sen), Mennânsın (Çok nimet veren), gökleri ve yeri yokken vâr edensin, celâl ve ikram sahibisin. Ey yaşayan, diri, canlı, ölümsüz, ezelî ve ebedî olan, zatı ile kâim olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, koruyan ve ihtiyaçlarını üstlenen Allah’ım! cümleleri ile sana dua ediyor, senden talepte bulunuyorum). Bu duayı işiten Peygamber (s.a.s.), ‘Bu kimse, Allah’ın İsm-i Âzam’ı ile dua etti ki İsm-i Âzâm ile dua edildiğinde, Allah bu duayı kabul eder ve bu isimle istenince verir’ buyurdu.” (Tirmizî, Deavât, 112; İbn Mâce, Dua, 9; Nesâî, Sehv, 58).
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun İsm-i Âzam Duası konusunda yaptığı açıklamaya ulaşmak için https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/759/-ism-i-azam–duasi-diye-bir-dua-var-midir- ziyaret ediniz.