Son zamanlarda en fazla incelenen konulardan biri hazır süt ve taze süt içerisinde bulunan farklardır. Uzun ömürlü süt ve taze süt arasındaki en mühim fark, uzun ömürlü sütün raf ömrünün çiğ / taze sütten daha yüksek olmasıdır. Hazır süt ve günlük süt arasındaki yer alan değişiklikları çok iyi bilinmesi gerekiyor. ‘Yasemin.com’ ekibi olarak sizler için uzun ömürlü süt ve taze süt içerisinde bulunan farklarını inceledik.
Süt, bebekler için birincil besin kaynağıdır ve memelilerin meme bezlerinin oluşturduğu beyaz bir sıvı aynı zamanda protein yönünden çok zengin bir besin olarak tanımlanmaktadır. Süt, karbonhidrat, protein, yağ, mineraller ve vitamin gibi tüm önemli besinlerden içinde içerisinde yer alıyor. Süt zengin besin içeriğinin bir sonucu olarak, mikrobiyal bozulmaya karşı oldukça duyarlı gıdalar arasında bulunuyor. Bu yüzden, çiğ süt özellikle başlangıçtaki mikrobiyal yükleri yok etmek için sterilize edilir yahut pastörize edilir. Bu işlenmiş süt aynı zamanda uzun ömürlü süt olarak adlandırılır. Uzun süt ve taze süt arasındaki ayırımlardan biri uzun ömürlü süt buzdolabında yahut normal koşullarda daha uzun süre saklanabilirken, çiğ süt uzun süre saklanamaz. Peki uzun ömürlü süt ve taze süt arasındaki farklar nelerdir? İşte yanıtlar:
TAZE SÜT NEDİR?
Taze süt, işlenmemiş (pastörize / sterilize edilmiş) inek, koyun, deve, manda yahut keçiden elde edilen süte verilen addır.
UZUN ÖMÜRLÜ SÜT NEDİR?
Uzun ömürlü süt, taze sütte mevcut olabilecek herhangi bir zararlı patojenik mikroorganizmayı yok etmek için yüksek bir sıcaklığa ısıtılmış ve saklanmış bir süt biçimidir. İşlenmiş süt daha sonra Tetra paketlenmiş süt gibi aseptik koşullar altında steril kaplara paketlenir. Isıl işlem görmüş sütün hedefi, insan tüketimi için güvenli olan süt üretmek ve raf ömrünü uzatmak için uygulanır. Böylece ısıl işlem görmüş süt uzun ömürlü sütün raf ömrü çok daha uzundur.
UZUN ÖMÜRLÜ SÜT(UHT) TAZE SÜT ARASINDAKİ FARKLAR
Uzun ömürlü sütün taze sütle arasındaki en temel fark uzun ömürlü olması sebebiyle market raflarında daha uzun süre bekleyebilmesi ve saklanabilmesidir.
Bunun yanısıra, iki süt arasında besin değerleri ve tamamen doğal ve organiklik anlamında birçok değişikliklar bulunuyor. Süt içerisindeki karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve çok değişik minerallerle mühim bir besin kaynağıdır.
Bu zengin bileşimlerin bir sonucu olarak mikrobiyal bozulmaya karşı da çok duyarlıtır. Bu yüzden piyasada üretilen ve satılan çiğ süt, içindeki bakterilerin sütün yapısını bozmaması için, en kısa zamanda pastorize edilmektedir. Bu tip işlemden geçen işlenmiş sütlerin çiğ sütten en mühim farkı dayanıklı ve uzun ömürlü olmasıdır. Çünkü artık içinde bozulmaya neden olabilecek bakteriler yoktur. Lakin bu bakterilerin insan vücuduna yararlı olanları da işlem sırasında ölür. Bu yüzden uzun ömürlü süt çiğ süte göre daha az besleyicidir.
Taze süt inek, koyun, deve, manda yahut keçiden elde edilen süttür. Bu sütün içinde bazı tehlikeli mikroorganizmalar da bulunabilir. Salmonella, E-koli, Listeria gibi insan vücudu için ölümcül sonuçlar doğurabilecek bakteriler de taze sütün içinde bulunur. Sütü sağıldığı gibi tüketmek bu nedenle uygun değildir. Taze süt içinde yer alan yüzlerce bakteri sebebiyle süratli bir biçimde bozulma eğilimindedir. Bu yüzden taze süt sağıldıktan sonra kaynatılması gerekiyor.