Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi
Çocukların kendi bedenlerine yönelecek tehlikelerden kurtulabilmeleri için ve korunabilmeleri için mahremiyet eğitiminin verilmesi gereklidir. İnsanların yaşadığı iki özel duygu durumu vardır ki bunlardan biri “utanma” diğeri ise “mahcubiyet”tir. Bu duygular kişinin kendisini dış dünyadan korumasını sağlar. Kişi “utanma” duygusu ile toplumun normlarına uyum sağlar ve sosyal yaşantının bir parçası olarak sürekliliğini sağlar. Utanma duygusunu Güneş (2017) kitabında salyangozun antenlerine benzetmiştir. Çok hassas ve dokunulduğunda kendisini içeri çektiğini, kapandığını ve bir süre için de kullanılamaz hale geldiğini belirtmiştir. Bu durum sürekli tekrarlandığında ise utanma duygusu felce uğrar ve kişi utanma hissi kaybolur. Utanma hissi, ancak bu duygunun yıpranmadığı kişilerde var olabilir ve canlılığını koruyabilir. Utanma duygusunu sürekli diri tutmak ise çocuklarda umursamazlığa ve çocuğun kendisini değersiz hissetmesine neden olacaktır. Çocuklar değersizlik hissini duymamak için çevreyle duygusal bağını koparır, kendini kapatır ve duygularına erişimi engeller.

“Mahcubiyet” duygusu da utanma diğer duygulardan çok farklıdır. Mahcubiyet bireyin egolarından sıyrılması, kendisini büyük görmemesi ve yücelik hissetmemesidir. Mahcubiyet insan olmanın temel duygularındandır ve kişiler bu his sayesinde tevazu sahibi olur. Mahcubiyet hissi de ortaya çıkış ve korunma açısından utanma duygusuyla benzerlik gösterir. Kişi mahcup edildikçe bu duygu yok olmaya, görünürlüğü kaybetmeye başlar. Sürekli mahcup edilen bir kişi bu hissini de çok kısa bir sürede kaybeder.
Çocuklarda Mahremiyet Bilincinin Oluşum Süreci

Mahremiyet eğitimi hangi dönemde verilmeli?
Burada ebeveynler için en önemli sorun bizler için “normal” ve “anormal” olarak tanımlanan kavramları çocuğumuza nasıl öğretmeliyiz ve mahremiyet bilincini nasıl geliştirmeliyiz? Mahremiyet eğitimi için en uygun yaş aralığı 4-7 yaş aralığıdır. Çocuklar temel davranış refleksini bu yaş aralığında kazanırlar. Çocuklarımıza mahremiyet eğitimini aşağıdaki başlıklarda vermeliyiz.
“Bedenim bana aittir” bilinci.
Anne-babalar çocukları 4 yaşına gelirken vücudunun kendisine ait olduğu bilincini vermeli, diğer insanlardan farklı bir birey olduğu hissini kazandırmalıdır. Bu bilincin oluşturulmasında en önemli sorumluluk anne-babalara düşmektedir. Çocuklarının bedenleriyle ilgili tasarruflarda onlardan izin alınmalıdır. Bunu birkaç örnekle açıklayalım. Örneğin;
- Çocuğunun altını değiştirmek isteyen anne-baba çocuğun pantolonunu kızgınlıkla çıkarmamalı. Çocuğun onurunu kırmamaya özen göstermeli ve “altını ıslatmışsın, rahatsız olmaman için istersen değiştireyim” tutumuyla yaklaşmalıdır.
- Sırılsıklam terlemiş bir çocuğun üzeri ondan izin almadan çok sert bir şekilde çıkarmak yerine. “Çok terlemişsin, hasta olmaman için üzerine değiştirmemiz gerekiyor. İstersen atletini çıkaralım” demelidir.
Bu örneklerin sayısını artırabiliriz. Burada önemli olan çocuğunuzun bedeninin kendisine ait olduğunu hissettirmek ve onun izni dahilinde ona temas etmektir.
“İzin verirsem dokunabilirsin” bilinci
Bu bilinç “bedenim bana ait” bilinci ile birlikte verilmelidir. Bunun nedeni çocuğun, kendi bedeni üzerinde kendisinin hakimi olduğunu hissetmesi yetmez. Bununla birlikte söz hakkı olduğunu da bilmelidir. Anne-babalar için dünyadaki en kıymetli varlıkları çocukları olsa da çocuklarımızı bizim dışımızda bir yaşantıya da hazırlamak zorunluluğumuz vardır. Dış dünyada çocuğumuzun zarara uğramaması için ebeveynler auralarının oluştuğu dönem olan 4-5 yaşından sonra örneğin öperken “seni öpebilir miyim?” diye izin almalıdır. Unutmayınız güçsüz vücudu herkesçe izinsiz kullanılan çocukların bedenlerini koruyacak refleksleri gelişmez.
Çocuklarda mahremiyet eğitimi nasıl verilmeli?

“Tuvalette benden başkası olmamalı” bilinci
Çocuklarınızın “vücudum çıplak görünmemeli” refleks davranışının gelişmesinde ki en önemli etmenlerden birisi de tuvalet kültürünün kazandırılmasıdır. 4 yaşına gelmiş bir çocuğu tüm koşullar altında tuvaletin “özel” ve bulunduğu sürece kendisine ait bir yer olduğu bilinci verilmeli. Tuvalette bulunan birisinin yanına başka birisinin olmaması ve başka birisi tarafından görülmemesi gerektiği anlatılmalıdır. Şayet çocuk tuvalette birileriyle birlikte bulunması genital bölgelerinin görülmesinden rahatsız olmamasına, kendisini gören kişiye tepki göstermemesine ve nihayetinde temel davranış refleksinin gelişmemesine neden olacaktır.
“Vücudum görünmemeli” hissi
Çocuk 4 yaşına geldikten sonra ev içerisinde ve dışarıda kesinlikle çırılçıplak bulunmamalıdır. Yeterlik düzeyine göre giysilerini kendisinin giyip çıkarmasına izin verilmelidir. Bu durum kendi bedenini korumaya, giysilerinin birileri tarafından çıkarılmasından rahatsızlık duymaya neden olacaktır.
“Soyunma ve giyinmede yalnızlık” ilkesi
Çocuk kendi bedenini izleyen birisinden rahatsız olmalıdır. Çocuklarımız hayatlarının tamamında anne-babaların gözetimi ve koruması altında olamayacaktır. Bu nedenle kendilerini koruyabilmeleri için “soyunmada ve giyinmede yalnızlık” ilkesinin kazandırılması gerekmektedir. Bu durum çocuğa bedeninin özel ve korunmaya değer olduğu bilincini kazandırır ve kendisine yönelen olumsuz bakışları da hissederek önleme refleksi göstermesini sağlar. 4 yaşından itibaren çocukların kendi başlarına giymelerini desteklemek ve onlara kıyafetlerini değiştirirken yalnız kalacağı ortamlar sağlamak gerekir.
Yukarıda bahsedilen başlıkların yanında Uzm. Pedagog Dr. Adem Güneş Hocanın “Nezaket ve Zarafet için Mahremiyet Eğitimi” kitabında aşağıdaki başlıklarda bulunmaktadır.
- “Dokunulması yasak olan yerlerim” refleksi
- Fiziksel baskıya direnme gücü
- “Banyoda çıplak olunmamalı” bilinci
- “İzin verirsem kabul edilirsin” ilkesi
- Akraba-çevre farkındalığı
- “Biz” bilincini geliştirme
Kitap aynı zamanda çok sayıda örnek olayı da içerisinde barındırıyor. Kitabı almanızı da bir okuyucusu olarak kesinlikle tavsiye ediyorum. Umarım katkı sağlamıştır. Görüşlerinizi yorum bölümünde paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Güneş, A. (2017). Nezaket ve Zarafet için Mahremiyet Eğitimi. İstanbul: Timaş Yayınları.